Reklamı Kapat
Anasayfa > Makaleler > Sosyal Medyada Ahlakın Çöküşü
Sosyal Medyada Ahlakın Çöküşü
13.02.2017 10:28

İsveç’in Uppsala kentindeki bir evde genç bir kadına tecavüz eden üç kişinin tecavüz anını Facebook’tan canlı yayınlaması sosyal medya ile ilgili etik tartışamalarını yeniden canlandırırken; tecavüzcülerin gözaltına alınması veya tutuklanmasının da artık küresel boyutlara taşınan medya ahlaksızlığına engel olamayacağı görüşü ağırlık kazanmaktadır (Hürriyet, 2017). Sosyal medya yaygınlaşmadan önce yazılı ve görsel medya için yapılan “ahlaka aykırı yayın” eleştirileri, teknolojinin tüm yaşamda tartışılmaz bir hegemonya kurduğu modern çağda şiddetle artmaktadır (Soroka vd., 2015, 465). Sosyal medya denilen ortamda çoğunlukla, siyasi, dinsel veya cinsel paylaşımlar yapılmakta, çok sayıda kişi ezik psikolojilerini, doymamış güdülerini sosyal medya ortamında tatmin etme yoluna gitmektedir (Hien, 2016, 549). Rastgele paylaşımlar doğal olarak toplumsal huzuru bozmakta, toplumsal birliğe zarar vermektedir. 

Avrupa ülkelerinde yaygın bir şekilde görülen eş değiştirme olaylarının sosyal medya aracılığı ile Şanlıurfa’da da uygulanması halkın tepkisiyle karşılaşırken, sosyal medyanın geldiği ahlaksızlık ve yasa dışı davranışlar konusunda da ürkütücü etkiler oluşturmaktadır (Urfa63.net, 2017). Devletin müdahale etmekte yetersiz kaldığı dinsel, cinsel ve siyasi içerikli ahlakdışı paylaşımlar toplum tarafından da yalnızca konuşularak lanetlenmesi nedeniyle yaygınlaşmakta, engel olunamamaktadır. Kötü niyetli kişiler için çok elverişli alanlar olan sosyal medya; türlü çıkarlar sağlamaktan toplumsal çöküntünün temellerini hazırlamaya kadar pekçok yasa ve ahlak dışı eylemde kullanılmaktadır (Poynting, 2016, 211). Toplumun geleneksel kuralları ve yaptırımları hızla terketmesiyle de kötü niyetli kişiler sosyal medyayı daha çok kullanarak ahlaki çöküntüyü hızlandırmaktadır. 

Yeni Asır Gazetesi’nin haberine göre BM, yasadışı “internet eczaneleri”nin, internet üzerinden reçeteye tabi ve yasadışı ilaçlar sattığını ve artan biçimde gençleri hedef aldıkları uyarısında bulunmuştur. BM İlaç Dairesi’nin Uluslararası Narkotik Kontrol Kurulu’nun Başkanı Hamit Godze, “sosyal medyanın bu türlü kullanımının, kullanıcıları, özellikle gençleri tehlikeli ürünlerle ilgili büyük riske attığını” söylemiş, kurulun yayımladığı raporda, hükümetlere, yasadışı “internet eczaneleri”nin kapatılması, e-posta yoluyla kaçakçılığı yapılan ve internet üzerinden yasadışı biçimde sipariş edilen maddelere el koymaları çağrısında bulunulmuştur (Yeni Asır, 2012). Sosyal medya, pek çok yararının yanı sıra, insanların vicdanların ırahatsız eden, sağlıklarını riske sokan yasa dışı veya ahlak dışı iletiler için de kullanılmaktadır (Stanig, 2015, 182). Sosyal medya, toplum içinde yer alan ahlaksız, suça eğilimli, terör örgütü üyesi kişilere de büyük olanaklar sağlamış, özellikle kültürünün çöküntünün yaşanmasını isteyenler vicdanları rahatsız eden ahlak dışı paylaşımlarla toplumsal düzeni bozmaya yönelmişlerdir. 

Geleneksel yaşamda toplumsal düzeni, kişi haklarını katı kurallarla ve örgütlenmiş geleneklerle koruyabilen toplumlar, tüketime dayalı popüler kültürün egemen olduğu dönemde değerlerini korumakta zorlanmaya başlamış, yeni kuşakların modern yaşam ilkelerini benimsemesiyle yetersiz kalmışlardır (Abraham, 2013, 91). Modern çağda bütün yaşam koşulları, yaşam araçları ve yaklaşımlar değişirken; ahlak anlayışı da değişmiş, modern yaşamın yüksek ritimli koşturmacası içinde kabahatlerden nüfuz sahibi kişilerin büyük suçlarına kadar pek çok ahlak ve yasa dışı davranış meşrulaşmış, olağan karşılanmaya başlamıştır (Reed ve Adams, 2011, 258). Bu bağlamda teknoloji ve teknolojinin en görkemli ürünleri olan medya da suçun meşrulaşmasında etkin bir rol aynamıştır.

Güney Amerika’dan Sibirya’ya kadar ırk ve kültür ayrımı yapmadan bütün insanların yaşamını düzenleyen değerler bütünü olarak yaşamsal bir unsur niteliğiyle kabul edilen ahlak, küresel düzeyde uygulanan bir politika çerçevesinde teknolojinin en değerli unsur haline geldiği, monarşik yönetimlerin ve baskıların arttığı, şiddetin doğal, ahlaksızlığın neredeyse yasal gelişmelere dönüştüğü çağda gelişmelere koşut olarak dönüşmektedir (Lowrey, 2011, 902). Modern çağda ahlak, artık toplumsal düzenin sağlanmasında rol oynayan, kişi haklarını gözeten kurallar olmaktan çok, modern yaklaşımların yerleştirilmesi ve benimsetilmesi için uygulanan kurallara dönüşmüştür (Jungkunz ve White, 2013, 443). Geleneksel ahlak yaklaşımı yaşamdan uzaklaştırıldığı için çok sayıda ahlaksızlık görmezlikten gelinmeye, doğal karşılanmaya başlanmıştır. 

Sosyal medya, çok sayıda kişiye iletişim olanakları sağladığı için yararlı biçimde kullanılmaktadır. Ancak her teknolojide olduğu gibi, sosyal medyayı da kişisel çıkarları için veya kötü amaçları için kullanmak isteyenler bulunmaktadır. Toplumsal yararlar açısından sorun, bu kötü niyetli kişilerdir. Ahlak dışı, yasa dışı iletilerle toplumsal birliğe, değerlere, kültüre zarar vermeye çalışan kötü niyetli kişilerin çabaları devlet tarafından engellenmediği ve toplumun geleneksel yaptırımları geçersiz kaldığı sürece amacına ulaşmaktadır. Sorunun çözümünde öncelikle devletin kurumlar ve yasalar geliştirerek kötü niyetli sosyal medya kullanıcılarını engellemesi; hemen ardından da toplumun, değerlerine sahip çıkarak gerekli tepkileri göstermesi, gerekmektedir.

Kaynaklar

  1. Abraham, M. (2013). Seeking Palestine: New Palestinian Writing on Exile and Home. Journal of Palestine Studies, 42 (4); 90-91.
  2. Hien, N. T. (2016). Cultural Adaptation, Tradition, and Identity of Diasporic Vietnamese People: A Case Study in Silicon Valley, California, USA. Asian Ethnology, 75 (2); 441-459.
  3. Hürriyet (2017). “İsveç’te korkunç olay! Tecavüz edip Facebook’ta canlı yayın yaptılar”. http://www.hurriyet.com.tr/isvecte-korkunc-olay-tecavuz-edip-facebookta-canli-yayin-yaptilar-40344346. 23.01.2017. 
  4. Jungkunz, V. ve White, J. (2013). Ignorance, Innocence, and Democratic Responsibility: Seeing Race, Hearing Racism. The Journal of Politics, 75 (2); 436-450.
  5. Lowrey, K. (2011). Ethics, Politics, and Host Space: A Comparative Case Study from the South American Chaco. Comparative Studies in Society and History, 53 (4); 882-913.
  6. Poynting, S. (2016). Entitled to be a Radical? Counter-Terrorism and Travesty of Human Rights in the Case of Babar Ahmad. State Crime Journal, 5 (2); 204-219. 
  7. Reed, İ. A. ve Adams, J. (2011). Culture in the transitions to modernity: Seven pillars of a new research agenda. Theory and Society,
  8. 40 (3); 247-272.
  9. Soroka, S. N. ve Stecula, D. A. ve Wlezien, C. (2015). It’s (Change in) the (Future) Economy, Stupid: Economic Indicators, the Media, and Public Opinion. American Journal of Political Science, 59 (2); 457-474.
  10. Stanig, P. (2015). Regulation of Speech and Media Coverage of Corruption: An Empirical Analysis of the Mexican Press. American Journal of Political Science, 59 (1); 175-193.
  11. Urfa63.net (2017). “Ahlaki Yozlaşmanın Geldiği Son Nokta”. https://www.urfa63.net/haber/3329/sanliurfa-evli-ciftler-adi-altinda-ahlaksizlik/. 25.01.2017.
YAZAR HAKKINDA
Prof. Dr. Sedat Cereci
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi
En Çok Okunanlar
Dergi