Reklamı Kapat
Anasayfa > Makaleler > Bir Yönetmenin, Görüntü Yönetmeninin ve Kameramanın Gözünden ARRI TRINITY
Bir Yönetmenin, Görüntü Yönetmeninin ve Kameramanın Gözünden ARRI TRINITY
18.11.2021 12:45

Kaynak / ARRI


İtalyan “Non ti pago” filminde birlikte çalışan Yönetmen Edoardo De Angelis, Görüntü Yönetmeni Agostino Vertucci ve Kameraman Emilio Giliberti, ARRI TRINITY kamera sabitleyici ile deneyimlerini aktardılar. 

Yönetmen Edoardo De Angelis filmin neredeyse tüm çekimlerinde ARRI TRINITY kamera sabitleyici kullanmayı tercih etti. “ARRI TRINITY seçimi, yıllardır yapmakta olduğum araştırmada izlediğim yolun bir parçası. Sarsıntısız kareler yaratmamıza ve kameranın kullanımını iyileştirmemize imkân veren dinamik araçlara sahibiz.”

Sizi ARRI TRINITY ile çalışmaya ikna eden ne oldu?

Yıllarca Movi ve Ronin sabitleyiciler kullandım, ama bu kez ARRI TRINITY’yi seçtim, çünkü oyuncunun hareketleriyle bağlantılı minik hareketlerle uzun diyalog çekimleri için gerekenleri veriyor. TRINITY bu tip çekimlerde görüntüleri net tutuyor. Kamera hareketlerinin oyuncuların hareketlerini belirlemediği nadir görülür, ama bu benim için önemli ve TRINITY bunun için mükemmel, aslında daha sık kullanıldığını görmek isterim. Her film benzersizdir ama bu kez araç mükemmeldi. 

Kameraman Emilio Giliberti sette ARRI TRINITY ile çalışıyor. (Copyright © Francesco Catalano)

Bu filmde nasıl gereksinimler doğdu?

Bu film gerçekliği derinlemesine keşfetmek zorunda olduğumuz tek bir yerde geçiyor. TRINITY ile kamerayı konumlandırmakta daha özgür olmam, sahnelere damgasını vuran diğer bir özellik. Çekimlerimde, bir şeyle karşılaştığımız o anda asla gerçekleşmeyen, gerçeği anlama sürecine benzer bir şey yakalamak istiyorum. Anlamak ve tanımak hep bir an erken ya da geç gelir.

Fortuna filmindeki çalışmasıyla bilinen Görüntü Yönetmeni Agostino Vertucci, “Non ti pago” filminden hemen sonra Umberto Marino’nun “Un eroe piccolo piccolo” yapımında yeniden TRINITY kullandı.

Görüntü Yönetmeni Agostino Vertucci (önde), yönetmen vizöründen bir kompozisyonu kontrol ediyor. (Copyright © Francesco Catalano)

İlk kez TRINITY ile çalıştınız, nasıldı?

Ne Edoardo ne de ben daha önce bu araçla çalışmıştık, ve sadece demolarda görmüştüm. Çok geniş bir salonda ve birçok oyuncunun hareket etmek zorunda olduğu küçük odalarda kamera çok kolay hareket etti. Çekimden iki hafta önce çekim yerlerinde yaptığımız testler düşüncelerimizi netleştirdi ve harika bir başlangıca hazırdık.

TRINITY belirlenen görsel tarza eşlik mi etti, yoksa onu bir şekilde belirledi de mi?

Başlangıçta TRINITY Edoardo’nun görsel fikirlerine eşlik etti, ardından aracı tanıdıkça etkiledi de. İlerledikçe daha da fazlasını istedik ve başka türlü yapamayacağımız birçok karmaşık sahne çektik. Bunlardan bir tanesinde TRINITY’nin takip ettiği hizmetçi mutfaktan yürümeye başlayıp dışarıdaki sadece 65 santimetre genişlikte koridoru yürüyüp ana salona girerek ön kapıyı açıyor, sonra da geri dönüyor. 

Koridoru böylesine bir çeviklikle geçmek, başka bir kamera ile kesinlikle çok zor olurdu. Çok dinamik tarzda çekimler yapan Edoardo’nun dar açılı lenslerle ve oyunculara yakın çekimler yapmayı sevdiğini biliyorum. Birlikte bu tarzı TRINITY kameraya uyarladık ve bu bize çok daha iyi zariflik, dinginlik, çok yönlülük ve netlik sağladı. 

Özel bir kamera donatımı ile TRINITY. (Copyright © Francesco Catalano)

Bu kadar karmaşık çekim senaryoları olan filmde fotografik sürekliliği nasıl başardınız?

Edoardo’nun uyarlamasında film 1959 yılında geçiyor ve seçtiğimiz estetik görünümün fazla karmaşık olmaması için kendimize kişisel hale getirme izni verdik. Referansımız Sofia Coppola’nın “Marie Antoinette” filmi oldu. Set tasarımı ve kostümler bize koyu mavilerden sarılara kadar değişen, çeşitli ve değişken bir renk paleti sundu: Massimo Cantini Parrini’nin kostümleri ile Carmine Guarino’nun set tasarımı, bize mükemmel bir temel sağladı. En zor şey, fotografik sürekliliği yönetmek oldu. 

Edoardo beni filmi teklif etmek için aradığında kapalı mekânda geçecek bir çalışma aklımdan geçmişti, ama sonra dış dünyayla güçlü bir ilişkisi olduğunu fark ettim, çünkü kahramanlar sık sık terasa çıkıp ardından cam bir yapı olan atölyeye giriyorlardı. Üç farklı zamanda geçen üç olayın anlatıldığı filmde fotografik süreklilik kusursuz olmak zorundaydı. Bu durumda açık havadaki ışık koşullarına göre yönetebileceğim, iki farklı yoğunlukta siyahla çekim yapmama imkân veren bir yapı inşa ettik. 

Çekimlere başladığımızda güneş terasa hiç doğrudan vurmadı, fakat Mayıs’ın ilk günlerinden itibaren gelmeye başladı. Yarattığımız yapı gerektiğinde güneşi filtrelememe, ya da olmadığında destek iskeletlerine yerleştirilen ARRI M40 ışık kaynakları sayesinde onu taklit etmeme izin verdi. 

Emilio Giliberti filmde TRINITY kameramanı olarak çalıştı: “Yaklaşık üç yıldır TRINITY ile çalışıyorum ve her tip filmde yepyeni araçlarla karşıma çıkıyor.”

Emilio Giliberti TRINITY’I birçok projede kullandı. (Copyright © Francesco Catalano)

Bu yapım işine nasıl girdiniz?

Bu film çok iyi bir fırsattı! Yapım ekibi benimle temas kurdu ve sonra sette Agostino ve Edoardo ile buluştum. Agostino’ya TRINITY’yi önerdim ve yönetmene neler yapabileceğini göstermek için asıl çekim yerinde bir test çekimi yaptık. Edoardo ile hemen iyi bir iletişim hissettim ve oyuncularla çekimlerde bana geniş özgürlük sundu. 

Setteki zorluklar ve TRINITY ile çalışmanın avantajları nelerdi? 

Son derece gayret verici, ama bazen de yorucu bir yolculuktu, çünkü uzun sahneler çekmek tercih edilmişti. Bunu yönetmek için vücut donanımı ve tutma kolu (grip) ile çok çalışmak zorunda kaldım. Oyunculara çeşitli ortamlarda hareket etme özgürlüğü sunmak gerekiyordu. TRINITY olmasa birçok sahne daha klasik bir şekilde çekilirdi. Oysa TRINITY bizzat birçok sahneye ilham verdi ve sette kayıp sahnenin kalbine ulaşmamızı sağladı. Bence çok iyi bir fırsattı. Tüm hislerimle katkıda bulunmaya çalıştığım filmin doğası, TRINITY’nin karakteristikleriyle çok iyi eşleşiyordu.


ARRI ürünleri hakkında ayrıntılı bilgi için 0212 358 45 20 numaralı telefondan Linka’yı arayabilirsiniz.