Reklamı Kapat
Anasayfa > Makaleler > Sosyal Yaşamda Sosyal Medyanın Rolü
Sosyal Yaşamda Sosyal Medyanın Rolü
21.02.2023 13:13

İnsanın, kolektif ortam içindeki yaşam biçimi olarak tanımlanan sosyal yaşam, bir tür birlikte yaşam deneyimidir (Czarnecka ve Prekodravac, 2017: 311). Kendisi dışındakileri kabulle başlayan sosyal yaşam, bazen beğeniyle, bazen olumsuz eleştiriyle, bazen çatışmayla gelişmektedir (Renn, 2010: 69). Sosyal yaşamın hipermodern araçları olan sosyal medya, çeşitli biçimlerde sosyal yaşamın akışına etki etmektedir.

Sosyal yaşam, aile içi ilişkilerden komşuluk ilişkilerine; sosyal grup faaliyetlerinden iş yaşamına kadar geniş bir alanı kapsamaktadır (Schmal, 2015: 129). Tüm bu ilişkiler ağında, yüzyüze iletişim kadar, bazen daha fazla, kitle iletişim araçları, özellikle sosyal medya rol oynamaktadır.

Sosyal yaşam, sosyal yapının bir parçası olmanın sonucu olarak ortaya çıkmaktadır (Schatzki, 2016: 77). Sosyal yapı, çeşitli iletişim eylemleri ve bu eylemlerle oluşan sosyal örgütlenmelerin bütünüdür. Georg Simmel’e göre sosyal yaşam, toplumun nasıl örgütlendiğiyle, bireyler arasındaki ilişkilerin niteliğiyle ilgilidir (Kron ve Berger, 2018:131). Hipermodern çağda da sosyal örgütlenmelerin en etkin aracı sosyal medyadır (Alguacil-Mallo, 2017: 81). 

İnsanın doğal gereksinimleri ve bu gereksinimlerden kaynaklanan yardımlaşma ve paylaşım, sosyal yaşamı doğurmaktadır (Gröschel-Gregoritsch, 2022). Sosyal yaşam da en gerekli eylemi olan iletişimle gelişmektedir. Sosyal yaşam, bir simbiyotik ilişkiler bütünüdür ve karşılıklı dayanışma temelinde oluşmaktadır (Folkers, 2020: 253). Yüzyüze iletişim ortamının azaldığı veya olmadığı durumlarda sosyal iletişim, sosyal medya üzerinden sağlanmaktadır. 

Sağlık, eğitim, ekonomi, eğlence gibi alanlardaki bütün olgular ve ilişkiler sosyal yaşamı oluşturmaktadır (Kuntz ve Lampert, 2011: 17). Sosyal yaşamı oluşturan bütün unsurlar artık büyük bir sayısal ağın içinde yer almaktadır (Schade ve Neuer, 2016: 348). Hipermeodern çağın başlıca unsuru olan sayısal ağlar, tüm dünyayı saran bir dizge geliştirmiştir. 

Sosyal yaşam, sosyal ortamdaki eksikliklerin giderilmesi, yanlışların düzeltilmesi, sorunların çözülmesi gibi konuları da kapsamaktadır (Bachmann, 2014: 87). Sosyal medyada paylaşılan sosyal eksiklikler, düzensizlikler, ilgili kişi ve kurumlar tarafından dikkate alınmaktadır.

Birlikte yaşam bilinci, yardımlaşma ve dayanışma, kederi de sevinci de paylaşma, sosyal yaşamın başlıca unsurlarıdır (Bachmann, 2020: 17). Sosyal medya, her türlü paylaşımın geniş kitlelere yayılması için en elverişli araçlardır.

Sosyal yaşam, uç noktalardaki karakterleri yontan, homojen bir ortam yaratan, herkesi ortak noktalarda buluşturan özellikler taşımaktadır (Spitzer, 2018: 153). Yine sosyal medya, kişilik oluşumunda bireyi yönlendiren ve biçimlendiren etkiler taşımaktadır. 

Sosyal ortam bir anlamda, bireyi ve toplumu denetleyen, yönlendiren, eğiten, uyaran bir yapıdır (Wolf, 2007: 1167). Bu yolla birey, sosyal medyadan bir yandan yeni görgüler öğrenirken, bir yandan da davranışlara değişerek sosyal bir birey olmakta ve sosyal yaşamın içinde yerini almaktadır.  

Göçmenler ve yabancılar için uyum sağlamanın ve bütünleşmenin temel araçlarını da üreten sosyal ortam, adaptasyon ve entegrasyonun tüm yollarını açmaktadır (Tucci vd., 2014: 35). Bu bağlamda sosyal medya da, uyumun ve bütünleşmenin en elverişli yollarını göstererek sürece katkıda bulunmaktadır.

İyi örgütlenmiş bir sosyal ortam, devleti de iyi örgütleyen ve bu yolla hukuka dayalı sağlıklı bir ülkeyi oluşturan unsurdur (Bäcker vd., 2007: 62).  Ortak bir dil ve kültürün yanı sıra paylaşılan yurttaşlık değerleri, kamusal ritüeller ve tarihsel veya kültürel başarıların ortak anılması da sosyal yaşamın başlıca ögeleridir (Prainsack ve Schlögl, 2022: 54).

Sürekli değişim içinde olan dünyada, sosyal oluşumların değişmesi de kaçınılmazdır. Sosyal konjonktür ve sosyal dinamikler değiştikçe, doğal olarak sosyal yaşam da değişmekte ve bazen değişik sorunlara yol açmaktadır (Voß, 2018: 20). Ancak her durumda sosyal medya, sosyal yaşamın başlıca dinamiklerinden biri olma konumunu sürdürmektedir.

Küreselleşmeyle birlikte değişen sosyal yaşam da yeni sosyal alışkanlıklar ve kurallar getirmiş, sosyal ortam daha çok sorgulanmaya başlamıştır (Jain, 2002: 44). Sosyal medyanın egemen olduğu hipermodern çağda sosyal medya, bireylerden sosyal yaşama kadar her unsuru sorgulamanın ve eleştirinin baş aracı konumundadır.


Kaynaklar

  • Alguacil-Mallo, S. (2017). Soziales Lernen und soziale Medien als Strategie einer ganzheitlichen betrieblichen Weiterbildung der Gegenwart. Berlin: Kindle eBooks.
  • Bachmann, N. (2014). Soziale Ressourcen als Gesundheitsschutz: Wirkungsweise und Verbreitung in der Schweizer Bevölkerung und in Europa. Neuchâtel: Schweizerisches Gesundheitsobservatorium.
  • Bachmann, N. (2020). Soziale Ressourcen Förderung sozialer Ressourcen als wichtiger Beitrag für die psychische Gesundheit und eine hohe Lebensqualität. Bern: Gesundheitsförderung Schweiz.
  • Bäcker, G. ve Naegele, G. ve Bispinck, R. ve Hofemann, K. ve Neubauer, J. (2007). Sozialpolitik und soziale Lage in Deutschland. Wiesbaden: VS Verlag, s. 43-91.
  • Czarnecka, J. P. ve Prekodravac, M. (2017). Dynamiken des Studierens:Zum Konzept des universitären Parcours. Das soziale Leben der Universität Studentischer Alltag zwischen Selbstfindung und Fremdbestimmung, Ed. Joanna Pfaff-Czarnecka, Bielefeld: Transcript Verlag, s. 295-322.
  • Folkers, A. (2020). Symbiosozialität. Zwischen Leben und Gesellschaft. Zeitschrift für theoretische Soziologie Egal, 238-259.
  • Gröschel-Gregoritsch, C. (2022). “Soziales Leben” heißt mehr, als dass sich jemand um einen kümmert. https://www.gewaltinfo.at/themen/2015_07/soziales-leben.php, 22.11.2022.
  • Jain, A. K. (2002). Jenseits der Gesellschaft? Soziologische Konzepte für das neue Jahrtausend. Gesellschaft – Wirtschaft – Politik, 51 (1): 35–49.
  • Kron, T. ve Berger, P. (2018). Leben und Form der Gesellschaft Zur Lebenssoziologie von Georg Simmel. Soziologien des Lebens, Bielefeld: Transcript Verlag, s. 113-136.
  • Kuntz, B. ve Lampert, T. (2011). Potenzielle Bildungsaufsteiger leben gesünder. Soziale Herkunft, Schulbildung und Gesundheitsverhalten von 14- bis 17-jährigen Jugendlichen in Deutschland. Prävention und Gesundheitsförderung, 6 (1): 11-18.
  • Prainsack, B. ve Schlögl, L. (2022). Sozialer Zusammenhalt: Was die Gesellschaft verbindet. Der Sozialatlas, Berlin: Heinrich-Böll-Stiftung e.V.
  • Ren, O. (2010). Technik und gesellschaftliche Akzeptanz. GAlA, 2 (2): 67-83.
  • Schade, F. ve Neuer, J. (2016). Praxishandbuch Digitale Bibliotheksdienstleistungen. Strategie und Technik der Markenkommunikation. Berlin, Boston: De Gruyter.
  • Schatzki, T. (2016). Materialität und soziales Leben. Materialität, Leiden: Brill Publishers, 63-88.
  • Schmal, J. (2015). Soziales Leben. Ausgeschlafen? – Gesund bleiben im Schichtdienst für Gesundheitsberufe. Top im Gesundheitsjob. Springer, Berlin, Heidelberg, s. 125-137.
  • Spitzer, M. (2018). Das (un)soziale Gehirn (Wissen & Leben). Stuttgart: Klett-Cotta Verlag.
  • Tucci, I. ve Eisnecker, P. ve Brücker, H. (2014). Diskriminierungserfahrungen und soziale Integration Wie zufrieden sind Migranten mit ihrem Leben? Kurzbericht, 21: 29-35. 
  • Voß, G. (2018). Gesellschaftlicher Wandel und Beratung.
  • Wolf, M. (2007). Sozialpolitik und Soziale Arbeit jenseits des Wohlfahrtsstaats: Leben auf eigenes Risiko. UTOPIE kreativ, 206: 1153-1170.
YAZAR HAKKINDA
Prof. Dr. Sedat Cereci
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi
En Çok Okunanlar
Dergi